An Evaluation of the Interpretations of the Qur’anic Utterance ‘No Male child could ever have been like this Female’

Kur’ân’ın kastedilen anlamlarının anlaşılması öncelikle âyetleri oluşturan lafızların delâletlerini doğru tespit etmeye bağlıdır. Zira Kur’ân’da yer alan anlamlarına delâletleri farklılık arz eder. Maksûd kapalılıklarına göre bir hiyerarşi vardır. Bazı lafızlar birden fazla anlama muhtemeldir. Bunlara müşkil denilir. Müşkil en belirgin özelliği ihtilafa, farklı anlayışlara kapısının açık olmasıdır. Birden çok gelmesi muhtemel olan bu âyetlerden birisi de Âl-i İmrân sûresinin 36. âyetidir. Bu Âyette geçen meâlen “Erkek kız gibi değildir.” ibaresinin kime ait olduğu, erkek ve arasında üstünlüğün söz konusu olup olmadığı, böyle üstünlük varsa bunun hangi cinsiyete olduğu vb. tefsirlerde tartışılmıştır. çalışmada mevzubahis âyetin, belli başlı klasik tefsirlerden başlayıp günümüze kadar nasıl yorumlandığına dair görüşler araya getirilmiş yorumların gerekçeleri incelenmiştir. İbare hakkında yapılan özgün tefsirler genel olarak iki görüş etrafında toplanmaktadır. Birincisi: Mabedin hizmetinde bulunma hususunda olmanın ontolojik üstünlükleri bulunur. Erkek hayız, nifas mabette bulunmaya mâni engellerden halidir mabedin hizmetini görmek için gerekli fiziki güce sahiptir. Mabede devam eden erkeklerle ihtilat etme mecburiyeti olacağı içli dışlı oluşa kadınlık manidir. Erkeğin diğer cemaat ile arada bulunmasında herhangi sakınca yokken kadın ise durum öyle değildir. İkincisi: Hanne kendisine bahşedilen kızı erkeğe üstün tutmuştur. yoruma Hz. Meryem’in annesi şöyle demiştir: “İstediğim erkekti. Fakat Allah’ın bana bahşettiği ihsan. İstediğim erkek, Böyle annesi, verdiği şeyin kendisi istediği şeyden daha hayırlı olduğunu bilen marifet ehli kadındır. Sonuç her birinin anlamda ilmi mesnede dayandığı lafız terkiplerin olmasından dolayı da kesin yargıda bulunmanın mümkün olmadığı belirtilmiştir. çalışmanın ibare değerlendirmesi olmuştur: İbare, “teslimiyet dersi” vermektedir. annesinin, gönlünde çocuğu halde doğurduğunda takdirine teslimiyet göstermesi çocuğunda büyük hayır var olduğuna inandığını belirtmesi “tevhît tevekkül” maksadına uygundur. Kur’ân başından sonuna defalarca kazaya rıza, lütfuna teslim dersi vermiştir. beklerken kadının çocuğunun sebeple meziyetli düşüncesini yahut tahassürünü bizlerle paylaşmış olması tercihi